top of page

Hayat Arabasının Direksiyonu Kimin Elinde?

Kendimize dürüstçe sormamız gereken bir soru var:

Hayatımızı kim yönetiyor? Gerçekten biz mi, yoksa başkalarının fikirleri mi?


Neden bir yabancının bakışı ya da kısa bir cümlesi tüm günümüzü, hatta bazen haftamızı etkileyebiliyor? Karşımızdaki kişi bizi tanımıyor bile olabilir ama zihnimizde kurgu motoru hemen çalışmaya başlar:

“Neden öyle baktı? Ne ima etti? Bende yanlış olan ne? Yine nerede hata yaptım?”


Bu düşünce kalıpları o kadar otomatik hale gelir ki, artık zihnimiz düşünmez — kurgular. Ve bu kurgular sadece bizi yormakla kalmaz, zamanla gerçekliğimizin yerini almaya başlar. Dışarıdan gelen her söz, her mimik, her yorum içimizde koca bir fırtına koparır.


Ama bir şeyi unuturuz:


Zihnimizin enerjisi sınırlı, zamanımız ise daha da sınırlı.


Her geçen dakika, bir öncekinden daha az enerjimiz var. O halde şu soruyu sormalıyız kendimize:

Bu kıymetli enerjiyi başkalarının ne düşündüğünü çözmeye mi harcamalıyız, yoksa kendi yolumuza mı?


Eğer zihnimizi bu sağlıksız kalıplarla meşgul etmiyor olsaydık, üretkenliğimizi ne kadar artırabilir, hangi adımları atabilir, hangi hayallerimize yaklaşabilirdik?


Zihninizde dönen düşünceler size mi ait, yoksa başkalarının sesleri mi?

Ve en önemlisi:


Hayatınızın direksiyonunu tekrar elinize almaya hazır mısınız?


Çünkü ancak o zaman özgürleşebilir, gerçekten kendi hayatınızı yaşamaya başlayabilirsiniz.

 
 
 

Comments


bottom of page